Cumartesi, Mayıs 11, 2024
Ana SayfaBilimTesla ve hayatı

Tesla ve hayatı

Nikola Tesla, 10 Temmuz 1856’da Hırvatistan’ın bir köyünde yaşayan Sırp-Ortodoks bir ailenin dördüncü çocuğu olarak dünyaya geldi, daha sonra bir kardeşi daha oldu. Nikola’nın annesi ev işlerini kolaylaştırmak için küçük icatlar yapan bir kadındı, bir keresinde mekanik yumurta çırpıcısı tasarlamıştı. Aynı zamanda okumayı çok sever ve okudukları hafızasından çıkmazdı; Nikola’nın mucit dehasının annesinden miras kaldığı söylenir. Nikola zor bir çocukluk geçirmişti; ailesi onu hep ağabeyi ile karşılaştırıyordu. Ağabeyi 12 yaşındayken attan düşüp öldü. Ailesi atı korkuttuğu için Nikola’yı sorumlu tutmuşlardı. Ailesinin Nikola’ya davranışlarının onun psikolojisini etkilediği ve içine kapanık bir insan olmasının önünü açtığı düşünülür.

Nikola çocukken şiir yazmayı ve okumayı severdi. Müthiş bir hatırlama kabiliyetine sahipti; gördüğü, duyduğu ve okuduğu hiçbir şeyi unutmuyordu, özellikle görsel hafızası müthişti. Buluşlarına çok erken yaşta başlamıştı, daha 6 yaşındayken kendi su çarkını yapmıştı. Fakat gariplikleri olan bir çocuktu. Örneğin, kimsenin saçına dokunamıyordu ve yürürken adımlarını sayıyordu. Parlak cisimlere karşı çok büyük zaafı vardı. Ayrıca, her zaman yemeğinin kübik içeriğini hesaplıyor, bunu başaramazsa yemek yemeyi reddediyordu.

Üniversite Yılları ve Sonrasındaki Çalışma Deneyimleri

Tesla ilk olarak 1873’te Graz’daki Politeknik Enstitüsünde daha sonra 1880’de Prag Üniversitesinde okudu. İlk zamanlarda amacı fizik ve matematik alanlarında uzmanlaşmaktı ama elektrik alanına girince büyülendi. Kariyerine 1881 yılında Budapeşte’deki bir telefon şirketinde elektrik mühendisi olarak başladı. Amerika’ya gitmeden önce Paris’teki Continental Edison Companyde çalışarak burada dinamolar tasarladı. 1883’te Strazburg’da endüksiyon motorunun bir prototipini inşa etti yalnız bu cihazı destekleyecek kimseyi bulamaması nedeniyle New York’tan gelen iş teklifi kabul etti. Thomas Edison’un kurduğu Edison Machine Works şirketi için çalışacaktı.

Tesla 1884’te New York’a geldi. Edison’u çalışkanlığı ve ustalığından etkilemişti. Edison, Tesla’ya DC dinamolarını geliştireceği tasarım için 50.000 dolar ödeyeceğini söylemişti. Aylarca süren deneylerden sonra, Tesla bir çözüm sundu ve vaat edilen parayı istedi ama parayı alamadı. Tesla 6 ay süren bu çalışma macerasından ayrılmaya karar verdi. Daha sonra Edison’un şu sözleri sarf ettiği söylenir: “Tesla… Sen Amerikan mizahından anlamıyorsun”. Öte yandan Edison’ın biyografları, Tesla’nın AC patentlerini Edison’a 50.000 dolara satmaya çalıştığını, bunun üzerine Edison’un gülerek bu teklifi reddettiğini yazmaktadır.

Tesla’nın İlk Şirket Kurma Deneyimleri

Tesla, Edison Machine Works şirketinden ayrıldıktan sonra orada geliştirdiği ark aydınlatma sistemlerinin patentini almaya çalıştı. Bu çalışmaları sırasında, kuracağı şirketi finanse edecek iş adamları Robert Lane ve Benjamin Vail ile tanıştı. Mart 1885’de Tesla Electric Light and Manufacturing Company adlı şirketi Rahway, New Jersey’de kurdular. Tesla, o yıl geliştirdiği jeneratörün patentlerini almak için uğraştı. Fakat yatırımcıları, Tesla’nın yeni alternatif akım motorları ve elektrik iletimi donanımları hakkındaki fikirlerine pek ilgi göstermediler. Yatırımlarını başka bir şirket için yaparak Tesla’yı yarı yolda ve beş parasız bıraktılar. Tesla, şirketin kontrolüne verdiği patentleri de kaybetmişti. Bu hayal kırıklığından sonra çeşitli elektik işleri yaparak hayatını kazanmaya çalışan Tesla, o dönemi ‘’korkunç baş ağrıları ve acı dolu göz yaşları’’ diye tanımlar.

Tesla, 1886’nın sonlarında müfettiş Alfred S. Brown ve avukat Charles F. Peck ile tanıştı, üçü birlikte 1887’de Tesla Electric Company adlı şirketi kurdular. Patentlerden elde edilen kârları paylaşacaklardı. Böylece Tesla, tekrardan yeni projeler gerçekleştirebilmek ve yeni cihazlar geliştirebilmek için Manhattan’da kurdukları laboratuvarda çalışmaya koyuldu.

Nikola Tesla Hakkındaki Mitler ve Gerçekler

Nikola Tesla bir dahiydi. Nikola Tesla sıra dışı bir insandı. Nikola Tesla günümüze önemli katkılarda bulunmuş, önemli bir bilim insanı, mucit ve isimdir. Nikola Tesla’nın hakkı yenmiştir. Tüm bunların aksini bilimsel ve güvenli bir şekilde iddia etmek neredeyse imkansızdır.

Tesla, iyi bir bilim insanı olduğu kadar, berbat bir “pazarlamacı” (iş adamı) idi… Bu onu daha düşük bir kişilik yapmaz; ancak bazı hatalarının da temelinde, bu konudaki yetersizlikleri yatmaktadır (bunlara yazımızda da yer vereceğiz). Ürünlerinin çok azını koruyabildi; birçoğunun patentlerini ya kaptırdı, ya hiç alamadı, ya da aldıysa da bu işlerin devamını getiremedi. Birçok başarılı kapitalist gibi sıradan bir “emek hırsızı” olan iş adamı, büyük mucit, girişimci Thomas Edison için çalıştığı dönemde, patentlerinin bir kısmını Edison’a kaptırdı. Hoş, bu yeni bir şey değil, ilk defa Tesla’nın başına gelen bir şey de değil ve ne yazık ki son da olmayacak…

Özellikle de “insanlara bedava elektrik vermek” şeklinde pazarlanan (ve kendisinin de bunun yapılabileceğine inandığı) çalışmaları, gerek bilimsel olarak geçersiz olduğu için çalışmadı, gerekse de bu fikirlerini bir “iş” olarak pazarlayamadığı için maddi destek görmedi ve hayata geçirilmedi. Hayata geçirilen fikirlerinin bazıları büyük bir fiyaskoydu; çünkü Tesla’ya özel bir ilgi duyan birçok insan için sürpriz olacak ama… Nikola Tesla bir insandı!

Hatalar yaptı, yanlış iddialarda bulundu ve hatta kimi zaman entelektüel bütünlüğünü yitirerek gerçeklerin, bilimin ve mantığın ötesine geçti! Bu da, sadece Tesla’nın başına gelmiş bir durum değildir. Bilim tarihinde kimi zaman, Alfred Russel Wallace gibi çok kıymetli ve büyük bilim insanlarının bilimin sınırlarından çıkarak spiritüalizme, uçuk kaçık ve gerçek olmadığı kolaylıkla anlaşılabilecek olan iddialara saptıklarını görürüz. Tesla da bu hataya sıklıkla düşmüştü.

Bu yazımızda, Tesla’ya bugüne kadar atfedilen birçok hatalı bilgiye, unvana, üne ve başarıya yer vereceğiz. Bu “mitleştirilmiş” iddialardan bazıları öylesine güçlüdür ki, tamamen hatalı olmasına rağmen sayısız Tesla fanatiği bu iddiaları “doğru” olarak içselleştirmiştir. Tesla’yla ilgili en büyük sorun, hakkında ileri sürülen her iddianın fanatikleri tarafından gerçekmişçesine kabullenilmesi ve daha da abartılarak yayılmasıdır.

Tesla’nın ileri sürdüğü bazı iddialar öylesine absürttür ki, günümüzde bir fizikçiyi kolaylıkla işinden ve tüm kariyerinden edebilir. Ancak o zamanlarda birçok bilim ve teknoloji ürünü zaten “sihir” gibi gözüktüğü için, Tesla gibi dahi (ve tuhaf) kişilerin uçuk iddiaları “olası” gözükmekteydi. Zira “sağduyu” denen şey o zamanlarda bugünkünden dikkate değer miktarda farklıydı.

Örneğin çalışan ilk işlevsel radyonun mucidi Guglielmo Marconi radyo sinyalleri üzerinde çalışmaya başlamışken, Tesla çoktan radyo iletimini başardığını iddia etti. Peki kiminle iletişim kurmuştu? Tesla’nın kendi iddiasına göre, Mars’taki uzaylılarla! Daha da ileri gitti: Elindeki teknolojiler sayesinde Mars’tan çok daha uzak gezegenlerle bile “anlık iletişim” kurabileceğini ileri sürdü! Bugün biliyoruz ki Evren’in hız sınırı olan ışık hızında yayılan dalgalarla iletişim kursak bile Mars ile ortalamada 12.5 dakikada 1 defa iletişim kurabiliriz. Ve yine bugün biliyoruz ki… Mars’ta uzaylılar yaşamamaktadır.

Bugün tipik bir bilim insanı dünya dışı yaşamla ilgili herhangi bir argüman bile üretmeden önce onlarca yıl boyunca yemeden içmeden deney, analiz ve inceleme yaparken, Tesla’nın elinde çalışan bir radyo bile yokken ve o zamana kadarki hayatında radyo dalgalarıyla ilgili tek bir deneye imza atmamışken Marslılar ile iletişime geçtiğini söylemesi, belki koyu Tesla fanatiklerinde değil ama bilimden gerçekten anlayan, sorgulayıcı, şüpheci insanlarda bazı uyarı lambalarının yanmasına neden olacaktır; olmalıdır.

Neden Böyle Bir Şeyi Yapıyoruz?

Neden Tesla’yla ilgili böyle bir yazıyı kaleme almaya karar verdik? İlk olarak, Tesla bir rock yıldızı değildir; bilimseverler ve diğer bilim insanları da genç hayranlar değildir. Tesla’nın şu anda sahip olduğu fanatikler gerçekten, kelimenin tam anlamıyla “çok saçma”dır. Tüm bunların önünün alınması gerekmektedir.

İkincisi, bilim tarihiyle ilgili kayıtların düzeltilmesi ve doğruların söylenmesi önemlidir. Biz de kimilerinin “sol eğilimli” bulacağı duyguları (emeğin üstünlüğü, ezilenlerin hakları, vs.) daha yoğun içerisinde barındıran insanlar olarak, Tesla’nın saygınlığı ve insanlık için yapmaya çalıştıkları bizler için çok kıymetlidir. Lakin bizler için gerçekler ve bilimle ilgili dürüstlük, bir kişi veya kuruma duyduğumuz hayranlıktan çok önce gelir.

Üçüncüsü, Tesla ile ilgili olarak popüler kültürün mitleştirdiği abartılı iddialar, açıkçası bir bilim organizasyonu olarak bizi rahatsız etmektedir.

Sonuncusu ve hepsinden önemlisi, Tesla’ya atfedilen bazı başarılar, hatalı oldukları ve Tesla’ya ait olmadıkları için birçok diğer bilim insanının emeğini çalmaktadır. Tesla’yı yücelteceğiz diye bazı teknolojilerin gerçek mucitlerini hiçe saymak bizim için kabul edilemez bir saygısızlıktır. Bu nedenlerle, her şey bir yana sadece dürüstlük adına, Tesla hakkındaki hatalı iddidaların önüne geçilmesinin önemli olduğu kanaatindeyiz.

Net bir şekilde belirtmek isteriz ki, bu makalemizin amacı hiçbir şekilde Tesla’yı “itibarsızlaştırmak” değildir. Bu yönde gelecek eleştirileri şimdiden reddediyoruz. Zira Nikola Tesla gibi bir bilim insanını itibarsızlaştırmak bizim gücümüzün yeteceği bir şey değildir. Buna karşılık, Tesla etrafında dönen yalanları yok etmek, kolaylıkla yapabileceğimiz bir şeydir ve görev tanımımız içerisinde yer almaktadır. Tesla’nın günümüze yaptığı gerçek katkılara yazı içerisinde de yer vereceğiz. Buradaki amaç, gerçek bir Tesla portresi çizebilmektir.

Tesla ile ilgili mitleri yok ettikten sonra geriye kalanlar zaten Tesla’nın önemini anlamamız için fazlasıyla yeterli olacaktır.

Tesla’nın fazladan şişirilmiş yalanlara ihtiyacı yoktur.

RELATED ARTICLES

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

- Advertisment -

Son Güncel Haberler

Yorumlar